0

ŞİİR-ŞEHRİN KADÎM MISRALARI II: CAFERAĞA MEDRESESİ’NDE BİR GÜN

Tarihi yarımadanın her köşesi keşfedilesi sürprizlerle dolu. Adım başı bir tarihî bina, bir ahşap ev, ara sokaklara saklanmış bir saklı bahçe yolunuzu kesebilir. Ayasofya’dan Gülhane’ye doğru inerken sağda bir sokak vardır, eğer içimizde keşfetme arzusu yoksa akışa kapılıp dümdüz aşağıya inmeyi tercih ederiz genelde, ama bazen de içimizdeki kâşif ortaya çıkar ve kulağımıza “Hadi gir şu sokağa, neler var bir gör!” diye fısıldayıverir. Ben de bir zamanlar o sokağa girmiş ve Sinan yapısı Caferağa Medresesi’ni keşfetmiştim. O zaman mevsimden mi yoksa medresenin henüz keşfedilmemiş olduğundan mıdır nedir büyülenip kalmıştım. Bir süre etrafıma bakınmış, o ânın etkisinden kurtaramamıştım kendimi. Cumartesi günü Caferağa Medresesi’ne tekrar gittim, mekân turistik bir yapıya dönüşmüştü ve sürekli gelip giden turist kafileleri mekânı işgal altına almıştı. Belki benden belki onlardan sebep o büyülenme halini bu defa hissedemedim. Bu defa mekânda en çok taşla doğanın eşsiz uyumuna odaklandım ve sanırım bu durum fotoğraflarıma da yansıdı. Taş ve doğa yüzyıllarca kardeşçe yaşamıştı ve yaşamaya da devam ediyordu.

20190921_125837

Bir de kapılar dikkatimi çekti, daldım gittim kapıların ritmine, ahengine, hissettirdiklerine. Öyle ya, kapılar önemliydi.  Girdiğimiz, çıktığımız; açtığımız, kapadığımız; önünden geçtiğimiz, fark ettiğimiz, etmediğimiz; kilitli, taş, demir, ağaç, eski, yeni… Bazen huzura, bazen huzursuzluğa açılan ya da kapanan kapılar.  Bazen görmediğimiz, bazen görmezden geldiğimiz, kilidi elimizde olduğu halde açmaya cesaret edemediğimiz… Zamanlı, zamansız, zamana yenik düşen, meydan okuyan,  hikâyelerimize şahit kapılar. Dilerim istediğiniz kapılar hep ardına kadar açık olsun. Haftaya şiir-şehir İstanbul’un başka bir mısraında buluşmak üzere şimdilik hoşçakalın.

TARİHÇE

Medrese, Kanuni Sultan Süleyman döneminde sanat ve sanatçıyı korumasıyla tanınan devlet adamı Cafer Ağa tarafından 1559 yılında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.20190921_132358

Cafer Ağa, medrese tamamlanmadan vefat edince kardeşi Gazanfer Ağa tarafından tamamlanmıştır. Sirkeci ve Gülhane arasında yer alan Caferiye Sokağı’nda inşa edilmiş olan medrese, dönemin öğrencilerinin eğitim alabileceği bir mekan olarak tasarlanmıştır. Bu dönemde inşa edilen medreselerin külliye yapısı içerisinde inşa edilmesi yaygın olsa da, bu yapı bağımsız bir medrese binası olarak yapılmıştır. Bu özelliğinden dolayı İstanbul’un diğer medreselerinden ayrılmaktadır. İnşa edildiği tarihte 15 dershaneden oluşmaktaydı. Dikdörtgen bir plan şemasına göre inşa edilmiş olup dörtgen bir avluya sahiptir.

Giriş yuvarlak kemerli bir kapıyla sağlanmıştır. Bu kapının üzerine üç tane kitabe yerleştirilmiştir.Kitabelerden üstte olanında, Yerebatan Sarnıcı’ndan Kanuni Sultan Süleyman’ın izniyle bu medreseye su bağlanmasına izin verildiği notu düşülmüştür. Diğer kitabeler ise medreseye yardımda bulunan hayırsever vatandaşlar ile ilgilidir.Dershane odaları avlunun etrafına dizilmiş eyvanlardan oluşmaktaydı. Mimar Sinan bu medreseyi inşa ederken mimari bilgisini oldukça başarılı uygulamıştır, çünkü arazinin eğiminden dolayı bu alanı kullanmak oldukça zordu.

Yapının Günümümüzde Kullanımı:

Medrese, 1989 yılında Türk Kültürüne Hizmet Vakfı tarafından koruma altına alınmıştır. Yine bu yılda vakıf aracılığıyla yapı restore edilmiş ve bir sanat merkezine dönüştürülmüştür. Dershane odalarının sergi odalarına dönüştürüldüğü bu medresede artık geleneksel Türk el sanatları öğretilmektedir. Yapılan ürünlerin yerli ve yabancı turistlere sunulduğu bu sanat merkezi 1990’lı yıllarda ikinci kez restore edilmiştir. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı’nın tek işletmesi bu yapıdır. Merkezin önemi, geleneksel Türk el sanatlarının tanıtımında büyük rol oynamasıdır. Bugün hemen hemen her yaştan insanın katılabileceği uygulamalı el sanatları öğreniminde önemli bir adımdır. Burası, ebru, hat, Osmanlıca, tezhip, minyatür, kuyumculuk, ahşap dekoratif süsleme, porselen süsleme, resim, vitray, ud, ney, bağlama gibi sanatın çeşitli dallarının öğretildiği bir merkezdir. Düzenli olarak sergilerin de düzenlendiği bu medreseye, gezi etkinlikleri de yapılmaktadır. (https://www.beyaztarih.com/ansiklopedi/caferaga-medresesi)